Afyon Bayan Masör – Mutlu Son

Afyon Bayan Masör – Mutlu Son

Afyon Bayan Masör Birinci Mektup Sevgili Madam; Tutkularınızı kaçınılmaz birer buyruk saydığımın kanıtı olarak bu mektubu kaleme alıyorum. Bu mektuplar her ne kadar tatsız kaçsa da, aralarından sıyrılıp en nihayetinde sevginin, sağlığın ve servetin gücünün sunabileceği her hediyenin tadını çıkarmaya eriştiğim yaşamımın o rezil sahnelerini toparlayıp göz önüne serecektir. Hemen hemen gençliğin baharında, bunu nasıl başardığımı ve içine itildiğim başıboş zevkler girdabının ortasında bile insanoğluın kişilikleri ve davranışları üzerine iyi mi düşünüp, gözlemlerde bulunduğumu ifade ede‐ cektir.

Uzun, gereksiz önsözlerden ölesiye nefret ettiğimden sizi de bu şekilde bir girişi okuma zahmetine yöneltmeyecek ve yaşamının, aynen yaşamış olduğum serbestlikte görmeye sizi hazırlamaktan öteye gitmeyeceğim. Burada anlatacaklarım tüm sertliği ve çıplaklığıyla gerçektir. Bizimki şeklinde özgür ilişkiler için asla geçerli olmayan erdemi çiğneme kaygısı duymadan tüm içtendeğimle, yaşadıklarımı gizlemeden, gerçekte başıma nasıl geldiyse ve iyi mi yaşadıysam sizinle de öyle paylaşacağım. Sizlerin de bu özgürlüğü ahlaksızca bulup burun kıvırmayacağınızı umuyorum. O en seçkin ve muhteşem zevklere haiz şehvet düşkünü erkekler yatak odalarını çıplaklıkla donatmaktan hiçbir vakit vazgeçmezler fakat önyargılara bağlı kaldıkları için onların asla salonlarında sergilenmesine izin vermezler. Bu kadar ön ipucunun yettiğini düşündüğümden direkt öyküme geçmek istiyorum.

Afyon Bayan Masör – Mutlu Son

Afyon Bayan Masör Kızlık adım Frances Hill’dir. Liverpool civarlarındaki Lancashire’da, son derece yoksul ve son derece dürüst bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Babam bacaklarından sakatlanıp toprak işçiliğinin yorucu işlerini daha çok sürdüremeyecek duruma ulaşınca, ağ yapımıyla uğraşmaya başladı ve bu ancak geçinecek kadar para kazanmamıza yetiyordu. Mahallede kızlar için küçük bir okul işleten annemin katkıları da bu geliri pek fazla arttıramıyordu. Bir sürü çocukları olmuştu fakat son derece sağlıklı bir bünyeye sahip olan benim dışımda aslabiri yaşını bile dolduramamıştı. Eğitimim on dört yaşıma dek vasatın üzerinde değildi bir tek okumayı daha doğrusu hecelemeyi. Kargacık, burgacık bir şekilde yazı yazmayı ve basit, basit matematik işlemleri yapmayı biliyordum.

Erdemli olmamın tek sebebi ise yaşamdan uzak yaşıyor oluşumdu ve karşı cinse karşı bizi ürkütüp adeta dehşete düşürdükleri için yaşımın. O duyarlı yıllarına karşın erkekler benim için yalnız utanç anlamına geliyordu. Fakat süre geç tikçe ve o masum küçükhanım erkekleri kendisini yiyecek birer yırtıcı hayvan gibi görmekten vazgeçtikçe. Bu tehlike da, tüm o masumlukta silinip, kaybolmaya başladı. Zavallı annem tüm zamanını öğrencileri ve küçücük ev işleri içinde öyle bir bölüştürmüştü ki benim eğitimime çok azca vakit ayırabiliyordu. Ve kendini yaşamın tüm zevklerinden soyutlayan saflığı yüzünden beni de o güzelliklerin cilvele‐ rinden korumayı aklının ucundan geçirmiyordu. On beşime basmak üzereyken annemi ve babamı ani bir çiçek hastalığı sebebiyle birer gün arayla kaybettim.