Afyon Masaj Salonu-Masöz Esra

Afyon Masaj Salonu-Masöz Esra

Afyon Masaj Salonu-Masöz Esra Özlemin belleğinin artık ulaşamayacağı uzaklık nedir? Çoğu kişinin bu mevzuda sınırlan vardır: Zamanda çok yakın duranı da anımsayamazlar, çok uzak olanı da. Ben sınır tanımam. Dün yaşanan şeyi bin yıl geriye atar sonra da dün gibi bilirım. Sana açacak bir sırrım var, sırdaşım benim. Hime açsaydım bu sim? Ekho’ya mı? Bu sim ele verirdi o. Yıldızlara mı ? Onlar soğukturlar. Insanlara mı? Anlamazlar. Bu sun yalnızca sana açabilirim, çünkü sen onu iyi mi koruyacağım bilirsin.

Bir kız var ki düşlerimden bile güzel, güneşin ışığından bile saf, okyanustan bile daha derin, kartalın uçuşundan bile daha mağrur- bir kız var ki- ah! Başını eğip yaklaş bana ki sırrım kulağına süzülebilsin gizlice- bu kızı kendi canımdan çok seviyorum, çünkü o benim hayatimdir; tüm arzularımdan daha çok seviyorum, çünkü tek arzum odur: tüm düşüncelerimden daha çok seviyorum, çünkü tek düşüncem odur; onu güneşin çiçeği sevmesinden daha hararetle, muztarip bir ruhta yatan hüzünden daha derin; çöllerdeki kızgın kumların yağmura susamışlıklarından daha özlem dolu – ona bağlarımlılığım bir annenin çocuğuna duyduğundan daha sevecen, Tanrı’ya yakaran  bir ruhtan daha mahrem, bitkinin kökleriyle olan bağından daha sıkı.

Afyon Masaj Salonu-Masöz Esra

Afyon Masaj Salonu-Masöz Esra Başın düşüncelerle ağırlaşıyor, göğsüne doğru düşüyor, göğsün yetişiyor yardımına- Cordelia’cığım! Beni anlamış oldun, tam anlamıyla anlamış oldun beni, en minik  bir şeyi bile kaçırmadın! Bunu doğrulayan sesinin içeri girmesi için kulak zarlarımı gereyim mi? Huşkulanmam gerekir mi? Bu sim saklayacak mısın? Sana güvenebilir miyim? En korkunç kabahatlarda bile kendisini karşılıklı suskunluğa adayan insanlardan söz edilir. Sana, yaşamını  ve  yaşamımın  anlamını  oluşturan   bir sim verdim. Senin de bana söyleyeceğin bir şey yok mu? Saklanmazsa tabiatüstü güçlerin harekete geçeceği bu şekilde güzel, böyle değerli, böyle tertemiz bir şey yok mu?

Gökyüzü bulutlarla kaplı -göğün ihtiraslı yüzü kara kaşlar şeklinde kara yağmur bulutlarıyla çizgilendi; ormandaki ağaçlar kötü düşlerden tedirgin olmuşçasına titriyor. Sen ormanda gaslımden kayboldun. Her ağacın ardında sana benzeyen kadınsı bir varlık görüyorum; yaklaştığımda bir öteki ağacın ardına saklanıyor. Hendini göstermeyecek misin bana, toparlamayacak mısın kendini?